Siirt-Şirvan'da, bakır madeninde meydana gelen göçükle ilgili, bir sendikacının değerlendirmesi...
***
KEMAL ÖZCAN, TES-İŞ Yatağan Şubesi, 24-11-2016
Yuvarlak lafları pek sevmem.
Söz konusu emekçiler olunca da çok
daha ketum bir insan olur çıkar,
kelimeleri eğip bükmeden yazarım..
Perşembe günü Siirt’te maden
ocağında meydana gelen göçükle ilgili,
İnternette gazetelerde çıkan
haberleri okuyordum, bir haber dikkatimi çekti.
Meğer maden de üç ay önce bir göçük
olmuş ve üretim yaklaşık 2 ay durdurulmuş.
Oluşan çatlakların üstü toprakla
örtülmüş, kepçeyle yapılması gereken işlerde dinamit patlatılmış..
Tekrar üretime geçilince, üretim
farkını kapatmaya çalışmışlar.
İşte göz göre, göre gelen facianın
nedenlerinden biri.
Aşırı yağmur yağmış da molozlar
kaymış mış da mış, mış...
Kışın kar kalınlığının 2-3 metreye
çıktığı bölgeye aşırı yağmur yağmış.
Kimsenin hatası, kusuru, ihmali
filan da yokmuş…
Yağmur yağmış ve İki buçuk milyon
metre küp kaya, taş, toprak işçilere mezar olmuş..
Bu sefer faturayı yağmura kestiler..
Açık ocakta yağmur yağacağını hesap edememişler...
Artık umutlar tükendi, aileler
perişan..
Bir şey olmaz, bir şey olmaz çalışma
mantığının sonucu..
Gazete haberinde geçen bir isim
dikkatimi çekti..
Konu maden olunca bu isim bana hiçte
yabancı gelmedi..
Bir an isim benzerliği olabilir diye
düşündüm..
İsmin geçtiği haberi size aynen
aktarıyorum..
‘’Şirketin
daha fazla üretim için can güvenliğini hiçe saydığını belirten işçiler, sürekli
işletme şeflerini ikaz etmelerine rağmen idari personel müdürü MAHİR YİĞİT’ in
kendilerini işten çıkarmakla tehdit ettiğini ileri sürdü.’’(19/11/2016 Evrensel)
İşçileri işten çıkarmakla tehdit
eden şirket yetkilisi kim..?
Araştırınca gerçekten şok oldum..
http://www.haberler.com/siirt-valisi-ve-afad-baskan-vekili-heyelan-8973982-haberi/?csface=1
web adresinde izlediğim video da
başındaki beyaz baretiyle,
kameraların önüne çıkıp şirket
yetkilisi olarak açıklama yapan kişi,
2011/2015 tarihleri arasında,
Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcılığı yapan Mahir Başkandı..
Bir dönem Türkiye’deki 30 bine yakın
maden işçisinin temsilcisi..
Dün Türkiye Maden-İş Sendikasının
ikinci adamıyken,
bugün Turgay Ciner’in maden
şirketinde İdari işler koordinatörü, Müdürü, her neyse..
Haber doğru mu, yanlış mı bilmem,
ama bu güne kadar basında Mahir
Başkan’ın konuyla ilgili aksi bir açıklamasını okumadım.
Eğer ocakta bir risk söz konusuysa,
işçileri tehdit etmek yerine,
onların ikaz ve uyarılarını dikkate
alacak en önemli kişidir kendisi.
Çünkü Soma’daki, Ermenek’teki
cinayetleri yakinen yaşamıştı..
İş sağlığı ve iş güvenliği
konularında Meclis araştırma Komisyonlarıyla çalışmıştı.
Yatağan direnişinde, özelleştirmeye
karşı verilen amansız bir mücadelenin içinde onunla beraberdik.
Ankara’da özelleştirme idaresinin
karşısındaki kurtuluş parkında,
Tomaların, plastik mermilerin, biber
gazlarının önünde birlikteydik...
İşte bu yüzden çok şaşırdım ve
yadırgadım..
Öz geçmişine baktım.
Eğitim durumu, Lise mezunu
yazıyordu..
84 yılında Konya Ilgın’daki kömür
işletmelerinde Topograf olarak işe başlamış..
8 yıl Maden-İş Konya Şube Başkanlığı
yaptıktan sonra, 4 yıl Maden-İş Genel Başkan Yardımcılığı..
Yani şirketin İdari İşler
Koordinatörlüğü yapabilecek yeterli eğitime, bilgi ve birikime sahip değil.
Hem olsa ne yazar..?
Hal böyle olunca insanın aklına
türlü, türlü ilişkiler ve cevap verilmesi gereken sorular geliyor..
Turgay Ciner böyle bir
sendikacıyı maden şirketinde neden,
ve hangi ihtiyaçtan ötürü İdari
işler koordinatörü yapar?
Maden-İş Sendikası yöneticiliğinden,
büyük bir Maden şirketinin yetkilisi olmak bu kadar kolay mı?
Masanın bu tarafında otururken, öbür
tarafına geçmek,
Emeği temsil ederken, sermayenin
adamı olmak,
Barikatın ardındayken, önüne geçmek
bu kadar basit mi?
Bu işler öyle bedelsiz, karşılıksız
ve tavizsiz olabilir mi?
Başkanın facebook sayfasına
baktım, kapak fotoğrafında 2014’te Ankara’daki 1 Mayıs’ da,
Yatağan işçileriyle birlikte yumruk
havada görüntülenmiş bir gazete kupürü var.
Gerçekten daha çok üzüldüm, bu
olmadı Mahir Başkan dedim..!
Adın böyle bir iş cinayetinin haberi
içinde geçmemeliydi…
Konuşacaksan eğer şirket yetkilisi
olarak değil, Mahir Başkan olarak çıkıp konuşmalıydın..
Ayrıca dün sendika, bugün siyasi
ikbal peşinde koşarken, sosyal medyada her haltı paylaşan,
her olaya abartıyla tepki veren, bu
gibi olaylarda susup oturan,
tek bir yorumu ve paylaşımı
dahi olmayanları da kınıyorum..!
Kimden korkarlar, kimden çekinirler
onu da anlamış değilim...?
Hani bir söz vardır, deve desem deve
değil, kuş desem kuş değil..
Bu yazıyı bir ibret vesikası olarak,
başta maden işçileri olmak üzere tüm emekçilerin bilgisine sunuyorum..
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle
kalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder