'Şirvan'da cenazeleri işçiler çıkarıyor'
Şirvan’daki maden faciasına ilişkin HDP heyetinin hazırladığı raporda
çarpıcı iddialar yer alıyor: Yetkililer kayıtsız kalınca, arama kurtarma
çalışmaları için maden işçileri gönüllü olmuş. Çalışmayı yürüten işçilere,
“Başıma bir şey gelirse sorumluluk bana ait” diye kâğıt imzalatılmış.
Siirt Şirvan’da Ciner Grubu’na ait Park Elektrik
tarafından işletilen Madenköy Bakır Madeni’nde 17 Kasım’da yaşanan şev
kaymasının ardından toprak altında kalan 16 işçiden 12’sinin cansız bedenine
ulaşıldı, toprak altındaki 4 işçiye ulaşmak için çalışmalar sürüyor. Öte yandan
HDP Emek Komisyonu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Emek Meclisi, HDK
Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Meclisi uzman üyeleri ve
milletvekillerinden oluşan heyetin hazırladığı ön rapor, facianın göz göre göre
geldiğini ortaya koyuyor.
Facianın ardından maden sahasında incelemelerde
bulunan heyet tarafından hazırlanan raporda, özetle şu tespitler yer alıyor:
Silahların gölgesinde bekleyiş
- “Yaşanan faciayı incelemek, aileler ve işçilerle
dayanışmak için gelenler, maden havzasına girer girmez askeri yetkililer
yönetiminde asker ablukası ile yüz yüze gelmektedir. Heyetler bu askeri yapı
tarafından sınırlandırılmaya ve belirlenmeye çalışılmaktadır. Aileler de
silahların gölgesinde arama ve çıkarma çalışmasını izlemektedir. Devlet yetkililerinin
ziyaretleri ile abluka daha da ağırlaşmaktadır.
- Gözlemci heyetlerin ziyaretleri esnasında şirket
aleyhine konuşmaları durumunda işsizlikle tehdit edilen işçiler, ses kayıt
cihazları ve telsizlerle dolaşan şirketin tuttuğu kişilerce baskı altına alınmaktadır.
Arama-kurtarmayı işçiler yapıyor
- Maden faciasına dair en ciddi sorunlardan biri arama
kurtarma konusu. İşçilerin ve ailelerin verdiği bilgiye göre; Park Elektrik AŞ
arama, kurtarma, çıkarma konusunda sorumluluk üstlenmemiştir. AFAD’ın ise
güvenli olmamasını gerekçe göstererek sahada kurtarma ve çıkarma çalışması
yapmadığı tespit edilmiştir.
- Yetkililerin kayıtsızlığı karşısında mesai
arkadaşları, kendi canlarını riske atarak arama, kurtarma, çıkarma
çalışmalarını gönüllük temelinde yapıyor. Ancak gönüllülerin göçük altındaki
cenazelere ulaşmasından sonra AFAD devreye giriyor.
Şirket hâlâ kâr derdinde
- İşçilerin cenazelere ulaşmak için kepçelerle
çıkardıkları toprağı maden alanına atmaları engellenmiş, çıkan toprağı
kamyonlarla maden sahası dışına taşımaları istenmiştir. Şirket yönetiminin o
şartlarda bile üretim baskısı ve kâr hırsı ile davranması vahim bir durum.
- Yine iş makinelerinde çalışan gönüllü işçilere,
herhangi bir kaza olması durumunda sorumluluğun kendilerinde olduğuna dair
kâğıt imzalatılmıştır.
Nedeni aşırı yağış değil
- Şev kaymasının, aşırı yağışa bağlı olarak meydana
geldiği yönünde bir emare tespit edilmemiştir.
- Sahada, yasal olarak izin verilen sınırların
üzerinde olacak şekilde kademe yükseklikleri mevcut bulunmaktadır. Ayrıca,
basamakların da son derece dar olarak oluşturulduğu mahaller mevcuttur.
- Zemin hareketlerine yönelik olarak, 6 dakikalık
periyotlarla algılama yaptığı belirtilen sistemin, olay sırasında ya iptal
edildiği ya da gelen uyarıların dikkate alınmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Çalışma Bakanlığı denetlememiş
- Vardiya sisteminin, 12 saat üzerinden 2 vardiya
olacak şekilde oluşturulduğu beyan edilmiştir.
- Sahada son olarak Maden İşleri Genel Müdürlüğü
(MİGEM) görevlilerinin inceleme yaptığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
müfettişlerinin ise son dönemde denetim için sahaya gelmediği yönünde beyanlar
alınmıştır.
Soruşturma sağlıklı yürütülmüyor
- Avukatların ve gözlemcilerin beyanına göre,
soruşturmanın eksik yürütüldüğüne dair kaygılar ciddi boyuttadır. Verilen
beyanlar, savcılığın arama kurtarma faaliyeti devam ederken orada olmadığı ve
delilleri toplamadığı, kaybolan delilleri kayıt altına almadığı şeklindedir.
- Meydana gelen şev kaymasının büyüklüğü dikkate
alındığında, söz konusu maden ocağında işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden
gerekli organizasyonun yapılmadığı anlaşılmaktadır.
- Kurtarma çalışmalarında görülen aksamalar ise acil
durum planlarının uygulamaya dönük olacak şekilde oluşturulmadığını
göstermektedir. Ciddi bir risk değerlendirmesi yapılmamıştır.
Taşeron işçileri asıl işi yapıyor
- İş Kanunu, asıl işlerin alt işverenlere
verilmesini yasaklamıştır. Bu ocakta yasaya uyulmamakta, asıl işlerde alt
işveren işçileri muvazaalı çalıştırılmaktadır. Bu durumun Çalışma Bakanlığınca
değerlendirilmediği, herhangi bir yaptırım uygulanmadığı görülmektedir.
- Maden sahasında yapılan üretimin gerek uygulama ve
gerekse de projeye uygunluk yönünden sorunlar içerdiği, MİGEM yetkililerince bu
durumun göz ardı edildiği anlaşılmaktadır."
Bakanlıklar faciadan sorumludur
Raporda şu ifadeler de yer alıyor: “Şimdi hükümet
kendine sormalıdır, sıradaki facia nerede yaşanacaktır? Şirvan’da yaşanan
facianın sorumlusu tek başına Ciner Grubu ve ona bağlı Park Elektrik değildir.
Aynı zamanda uyguladığı neoliberal politikalar sonucunda emekçileri esnek,
güvencesiz çalışma rejimine mahkûm eden; özelleştirmeyi, taşeronlaştırmayı,
kiralık işçiliği, rödovans sitemini dayatan, gerekli kamusal denetimi yapmayan,
çalışan örgütlenmesinin önünü kesen AKP hükümeti ve onun Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve İçişleri Bakanı en başta
sorumludurlar. “
***
HDP'nin toplantısı engellendi
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Serpil Kemalbay ve
uzmanların da içinde yer aldığı HDP Şirvan İnceleme Heyeti’nin, ön raporu
kamuoyuna açıklamak için Meclis’te gerçekleştirmek istediği basın toplantısı
engellendi. Yalnızca HDP Siirt Milletvekili Besime Konca’nın basın toplantısı
yapmasına izin verildi. Konca, şunları kaydetti: "Şirvan'daki madende
çalışan işçiler de aylar önce risklere dikkat çekmiş, bütün yetkililere bu
riskleri aktarmış, madende bu haliyle çalışmak istemediklerini söylemişler. Ama
aldıkları yanıt, 'Çıkışınızı alabilirsiniz, burada çalışmak isteyen çok' olmuş.
Bu göçük gerçekleşmeden 2 ay önce de 200 metre ileride başka bir göçük oluşmuş.
Bir işçi dinamit patlamasında kaza geçirip hayatını kaybetmiş. Hiçbir
soruşturma yapılmamış."